
Rusya – Ukrayna savaşı, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de bir çok dengelerin bozulmasına neden oldu. Ekonomik yönden bakıldığında Türkiye’nin en güçlü olduğu iki pazar olarak öne çıkan Rusya ve Ukrayna, turizm sektöründe de önemli döviz girdisine sahip iki ülke. Sheraton Bishkek İş Geliştirme Direktörü ve HZM Turizm Türkiye Genel Müdürü Hakan Arslan’dan Rusya’nın Ukrayna’yı işgali üzerine görüşlerini aldık. Hakan Arslan, ”Savaş ile birlikte, konaklama tesislerinin maliyetleri artacak, acentalar ise mevcut durumda işlerin olumsuz etkilenmesi sonucunda iş kaybedecektir. Bu durum turizm endüstrisini kısa ve uzun vadede olumsuz düzeyde etkileyecek, makro düzeyde baktığımızda sektörün bütününe etkisi olacaktır” dedi.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali Türk turizm sektörünü hangi yönleriyle etkiler?
Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaş özellikle Türkiye’de ki turizm sektörünü önemli ölçüde etkileyecektir. Toplamda hem Rusya’dan hem Ukrayna’dan 7,5 milyon kişinin gelmeme ihtimalini göz önünde bulunduracak olursak özellikle ekonomik olarak büyük bir etkisi olacaktır. Özellikle Rus ve Ukraynalı turistler en fazla ülkemizi ziyaret eden turistler arasında yer almaktadır. Dolayısıyla cari açığı kapatmada en önemli ekonomik enstrümanlardan bir tanesi olan ‘döviz girdisi ‘ bu savaş neticesinde olumsuz etkilenecek ve gelirler azalacaktır. Bu savaş özellikle Covid 19 sonrasında kendisini toplamaya çalışan konaklama işletmeleri ve acentaları çok olumsuz olarak etkileyecektir.
Türk turizm sektörü, Rus ve Ukrayna pazarı aracılığıyla en önemli döviz girdisi sağlayan iki ülke olarak, konaklama ve acente başlıklarında hangi sorunları beraberinde getirecek?
Öncelikle bu süreç içerisinde en büyük sorun yaşanacak konular iptaller ve ödeme zorlukları olacaktır. Şu an hali hazırda bir çok acente iptallerini otellere gönderirken, büyük tur operatörleri de önlerini göremediklerinden dolayı otellerle anlaşmalarını yapmama yoluna gitmişlerdir. Bu da beraberinde iş kaybına ve istihdama olumsuz olarak dolaylı etkide bulunmaktadır. Acentalar için ve konaklama tesisleri açısından bir diğer sorun ise ödemede yaşanacak zorluklar olacaktır. Özellikle Rusya’nın swift sisteminden çıkarılmasıyla birlikte banka havalesi ya da mail order ile ödeme şu an mümkün olmamaktadır. Bu da yine rezervasyonları olumsuz etkileyecek konular arasında yer almaktadır.

Çok sayıda erken rezervasyon yapılan tesisler yer almakta ve gerek Rusya’dan ve gerekse Ukrayna’dan Türkiye’ye seyahat edecek misafirler, seyahat giderlerinin önemli bölümünü konaklayacakları tesislere yatırmış, tesislerde sezon planları dahilinde yapılan ödemeleri kullanmışlardı. Ortaya çıkacak iptallerin etkileri nasıl olur?
Şuan için sizin de belirtmiş olduğunuz üzere tesislerin büyük bir bölümü bu parayı kullandı ya da ihtiyacı olan alanlara kaydırdı dolayısıyla bu durumda tesislerin büyük bir kısmı bu parayı geri ödemek istemeyecektir ve sezonun başlangıcına kadar bekleme yoluna gidilecektir. Yine tesisler misafirlerin gelmemeleri durumunda konaklamalarını bir sonraki sezon için kullandırmak isteyeceklerdir.
Bu yıl 2021’e oranla yaklaşık iki katı kadar turist gelmesi hedeflenmiş ve tüm planlar bu doğrultuda yapılmıştı. Ortaya çıkan bu tablo kısa-orta ve uzun vadede hangi etkileri beraberinde getirir?
Özellikle bu sene yapılan tahminler doğrultusunda en az 35 milyon turistin gelmesi bekleniyordu. Bu turistler içerisinde Rusya ve Ukrayna’nın gelen turist sayısında önemli bir yere sahip olduğunu düşündüğümüzde oldukça olumsuz düzeyde etkisi olacaktır. Yeni ekonomik modelde özellikle cari açığın kapatılmasında döviz girdisi büyük bir öneme sahiptir. Bu girdiyi sağlayacak olan en önemli kalem ise turizmdir. Burada yaşanılan sıkıntı ülkenin mevcut ekonomik yapısına zarar vererek döviz fiyatlarının ve enflasyonun artışına sebep olacaktır. İş gücü alımı azalacak ve mevcut personel üzerinden kısıntılar yapılması gündeme gelecektir. Yine konaklama tesislerinin maliyetleri artacak acentalar ise mevcut durumda işlerin olumsuz etkilenmesi sonucunda iş kaybedecektir. Bu turizm endüstrisini kısa ve uzun vadede olumsuz düzeyde etkileyecek, makro düzeyde baktığımızda sektörün bütününe etkisi olacaktır.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, aynı zamanda Türkiye’ye olan göçünde önünü açmış olacak ve sayısı tespit edilemeyen Ukrayna vatandaşının Türkiye’ye sığınması beraberinde hangi sıkıntıları getirir?
Türkiye bölgede çok önemli role sahip bir ülke dolayısıyla bu coğrafyada yer alan her ülke geçmiş zamanlarda aslında beraber yaşamış olduğumuz coğrafyanın insanları. Burada ülkemizin herkese destek olmaya çalışan, sığınan herkese kucak açan tavrını, insani yardım ve desteklerini çok kıymetli buluyorum ve çok önemsiyorum. Bunun yanı sıra bu durumun ülke ekonomisi için oluşturmuş olduğu olumsuz durumu da göz önünde bulundurmak gerekli diye düşünüyorum. Bu zamana kadar sığınmacılar için harcanan toplam 45 milyar dolarlık bir bütçe söz konusu. Bu konuda gerek Birleşmiş Milletlerden gerekse Avrupa Birliğinden yeterinde destek alınamadı maalesef.
Türkiye’nin özellikle turizm sektöründe, tıpkı tarım sektöründe olduğu gibi Ukrayna ve Rusya’ya güdümlü gitmesi ve alternatif pazarlar oluşturmaması için neler söylemek istersiniz?
Bu durumu hatırlarsanız defalarca yaşadık, fakat yaşanan onca hadiseden sonra hala alternatif pazar arayışlarına gidilmemesi çok üzücü gerçekten. Bunun temel sebeplerinin bir planlama ve strateji eksikliğinden kaynaklandığını ön görüyorum. Burada yapılan stratejik 3 hatadan bahsetmek istiyorum birincisi çalışılan pazarların çeşitlendirilmemesi, ikincisi ülkemizdeki destinasyonların çeşitlendirilmemesi üçüncüsü ise turizm çeşitlerinin kısıtlı olması. Maalesef bunlar ülkelerle krizler yaşandıkça dile geldiğinden ve bir planlama ve strateji olmadığından yaşadığımız konular. Geçtiğimiz günlerde OTM Mumbai fuarına gittiğimde gördüğüm manzara içler acısıydı. Türkiye adına standı kuran bir acenta katılımcı 4 acenta ve 1 otelden oluşan bir grup Türkiye’yi tanıtmaya çalıştık. Türob’un hiç mi bir katkısı olamazdı? Yada Türkiye Turizm Tanıtım bürosu neredeydi? 1,5 Milyar’ lık Hindistan pazarına neden bu kadar ilgisiz kalındı? Sadece pazarlar Rusya Ukrayna ya da GCC ülkelerinden mi oluşuyor? Temel sorunumuzun bakış açımızı değiştirmek olduğuna inanıyorum. Hala kongre turizminde ilk 10 içerisinde yer alamıyoruz. 2013 senesinden beri hızla düşen bir süreç yaşadı, ülkemizin tarihi, doğal güzellikleri medeniyetlere başkentlik yapmış şehirleri varken sadece bir kaç destinasyondan mı ibaret sizce? Bunlar tek tek ele alınmalı, marketing çalışmaları her şehir için tek tek gözden geçirilmeli, iç turizm yine ön plana çıkmalı özellikle içinde bulunmuş olduğumuz bu durumda.
Nisan itibariyle özellikle güney sahillerimizde turizm sektörü hareketlenir ve turistler belirli aralıklarla ülkeye giriş yapardı. Savaş nedeniyle Rusya ve Ukrayna pazarı kapalı olduğu için hızlıca yeni pazar arayışlarına girmek mümkün mü?
Hızlıca pazar arayışlarının çok verimli bir sonuç vermeyeceğini ön görüyorum. Fakat hiç olmadığını düşündüğümüzde 1 her zaman 0’dan büyüktür dolayısıyla denenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu sene olmasa bile en azından önümüzdeki sezonlar için hazırlık yapılmış olunur.
Turizm sektörünü, Kültür ve Turizm Bakanlığı, TUROB, TÜRSAB ve diğer kurumsal yapılarıyla bir bütün olarak ele alacak olursak, bu savaş stratejik hatalar yaptığımızı ortaya koyar mı? Bu konuda farklı pazarlarda neler yapılabilirdi?
Türob’a ve değerli Müberra Hanım’a ayrı bir parantez açmak istiyorum. Pandemi döneminden itibaren başlayarak gerek insanları motive edişi gerekse devlet kurumları ile koordinasyonlu ilerleyerek konaklama işletmelerinin mevcut süreçlerde yaşamış oldukları problemleri dile getirerek çözüm üretme gayreti içerisinde yer almasını her zaman takdir ile hatırlıyorum. Stratejik olarak maalesef 80’lerde yapmış olduğumuz 5’er yıllık stratejik turizm planlarımız ve teşviklerimiz, marketing üzerine hedef kitle belirlememiz, teşviklerimiz, market saha araştırmamız, fuar katılımlarımız hala yeterli düzeyde değil. Bunun sonucu olarak da Türk turizmi kırılgan bir yapıya sahip. Farklı pazarlar ve alternatif turizm çeşitliliği sağlansa, tek bir pazara bağlı kalmayıp yaşanan ekonomik kayıpları başka pazarlarla telafi edebilme şansına sahip olabilirdik.

Türk turizmcilerinin kısa ve orta vadede ki geleceği hakkında neler söylemek istersiniz?
Turizmin önemi gerek ülke ekonomisi olsun gerekse kültürel olarak her geçen gün daha da artmaktadır. Bu sebeple mevcut olan kısa, orta ve uzun vadeli planlamalarda mutlaka insan kaynakları önemli bir farklılık aracı. Özellikle gerek yurtdışında gerekse yurt içinde çok değerli tecrübelere ve akademik donanıma sahip turizmciler sektör içerisinde yer alıyor. Bu sayıyı genele yayabilirsek özellikle nitelikli iş gücü ihtiyacını gidermiş olabiliriz. Burada en önemli konulardan bir tanesi eğitim. Maalesef eğitimli nitelikli personel sorunu hala mevcut. Bir diğer konuda mevcut Covid 19 ve akabindeki ekonomik gelişmeler neticesinde nitelikli ve tecrübeli bir çok turizmci farklı sektörlere geçiş yaparak sektörü bıraktılar ve çok az tecrübeye sahip olan turizmci arkadaşlarımızdan bazıları üst düzey pozisyonlara geldi. Bununda ortaya çıkardığı birtakım sorunlar maalesef hala mevcut. Özellikle maaş skalasının mutlaka iyileştirilmesi gerektiğine inanıyorum. Mevcut olan şartlarda maalesef kalifiye personel bulmak oldukça güç bir hale geliyor. Uzun vadede mutlaka bilişim ağırlıklı çalışmalar ve bilişimi daha iyi kullanan turizmciler daha ön plana çıkacağını ön görüyorum. Bunun yanı sıra sosyal medya önemini her geçen gün daha da arttırmakta. Bu alanda da çalışmalar ve güncel haberler takip edilmeli.
Eklemek istediğiniz farklı konularda yer almakta mı?
Çok teşekkür ediyorum bu fırsatı sunduğunuz için, sizlerin de değerli çalışmalarını her zaman keyifle takip ediyorum. Savaşın olmadığı huzurun mutluluğun hüküm sürdüğü bir dünya diliyorum. Hoşçakalın Turizmde kalın. En içten saygı ve sevgilerimle,