Bugün "Anneler Günü"... Anneler Günü ilk olarak, ABD'de Anna Jarvis'in kaybettiği kendi annesi için 1908 yılında başlattığı anma günü olarak başladı. Daha sonra 1914 yılında Kongre'nin onayıyla birlikte Amerika Birleşik Devletleri'nde Anneler Günü, bir kutlama günü olarak devam etti. O gün bugündür, tüm dünya toplumları "Anneler Günü"nü büyük bir sevgi seliyle kutlamaya devam ediyor.Ancak, biz erkekler gerçekten "annelere" gerekli görevlerimizi yerine getiriyor muyuz?Yazımın başlığını, "Biz Erkekler" diye başlayacak şekilde attım. Bunun çok türlü nedenleri var. Önceliği elbette kadına şiddet olarak ele almak lazım. "Kadına Şiddet" yazarken bile insanın içini karartmaya yetiyor değil mi? Yalnızca "Kadına Şiddet" olsa... Dahası var. "Kadın Cinayetleri"... Şöyle düşünün, sizden güçlü biri aniden yolunuzu kesiyor ve ağzınızı burnunuzu kırıyor, bununla yetinmiyor sizin canınızı oracıkta, çok rahat bir şekilde alıyor ve siz öldüğünüzle kalıyorsunuz! Ne kadar acı değil mi? Evet... İşte tüm dünyada milyonlarca kadın böylesi alçakça bir biçimde yaşama gözlerini kapatıyor... Neden? Biz kas gücü olarak kadınlardan daha güçlü olduğumuz için mi?Biz erkekler dahil, tüm insanların... Sadece insanların mı? Hayır, aynı zamanda diğer tüm canlıların bir annesi var... Ancak hiçbir canlı, biz erkekler kadar kadını ötekileştirmiyor. Hiç bir canlı, biz erkekler kadar kadına şiddet uygulamıyor... Hiç bir canlı, biz erkekler gibi kadın cinayetleri işlemiyor... Tüm bunları bir düşünsel yapısı olan, bir beyne sahip bizler yapıyoruz! Çok aşağılık bir durum değil mi?Birleşmiş Milletler'in 2017 yılında yayınladığı rapora göre, yalnızca bir yılda dünyada işlenen kadın cinayeti 87 bin... Yanlış duymadınız, 87 bin... Gene aynı rapora göre, tüm bu cinayetlerin yüzde 58'i yaşam hakları elinden alınan kadınların tanıdıkları tarafından işlendiği belirtiliyor... Yani, arkadaş, dost, kardeş, baba, ağabey, akraba, komşu... Aynı raporu biraz daha irdeledeğimizde, bir günde yaşam hakkı elinden alınan kaç kadın var biliyor musunuz? 137... Yüz Otuz Yedi... Yani, anlatımla da, yazıyla da, rakamla da bu sonuç değişmiyor... Şimdi geriye doğru yaslanalım ve bir üst kısımda yer alan yazıyı ele alalım... Yalnızca sayılar aklımızda kaldı değil mi? Herşeyi sayı olarak görmeye alışık olan biz insanlar, aslında yaşam hakları elinden alınan o kadınların, bir hayatı, hayalleri, idealleri, geleceğe dair planları, çocukları, çocuk sahibi olma hayalleri ve yaşama dair herşey... Düşünülmedi bile... İşte biz insanların vurdumduymazlığı burada da ortaya çıkıyor... Oysa ki sayılardan çok daha ötesi olması lazım hayatlarımızda... Ama ne yazık ki!Şimdi süslü bir kaç cümle kurup, işin içinden sıyrılmayı deneyelim... Biz erkekler, yani, kadınlara şiddet uygulayan, kadınların yaşam haklarını elinden alan, sokakta, iş yerinde, evde ve hayatın her aşamasında bir çok baskıya maruz bıraktığımız, tecavüzle, tacizle onursuzluk olarak ele aldığımız birçok konuda baskı uyguladığımız tüm kadınların "Anneler Günü" kutlu olsun...Evet... Bugün "Anneler Günü"... Ancak, içimizde büyük bir acı bırakarak, utanarak, sıkılarak, çekinerek, siz kadınların "Anneler Günü"nü kutlarım...Umarım daha aydın, daha çağdaş, daha insani ve tüm haklarınıza olması gerektiği gibi saygı duyulacak bir "Anneler Günü" gelir...
Event News Köşe Yazarları'nın görüşleri kendilerine aittir. Event News, tüm dünya görüşlerine, yaşam tarzlarına, kişisel seçimlere ve fikirlere eşit mesafede yayın politikasına sahiptir.