"Markalaşamama; maalesef ülkemiz üretim ekonomisinin gerisinde kaldığı için Dünya’ya sunabildiği üst segment marka ürünü olmamıştır. Döner, lahmacun ve baklava ile sürdürülebilir gelir yönetimi mümkün olamamaktadır, acil olarak üretim ekonomisine dönmeli, kaynaklarımız araştırılmalı ve marka ürünler oluşturulması için özel sektör ve devlet kurumları el ele projeler geliştirilmelidir." Bu sözler, Türkiye'nin en önemli otel markalarından biri olan, kaliteli hizmet anlayışıyla adından sıkça söz ettiren ve birçok ödüle layık görülen, ödül alan otelinin, başarılarıyla öne çıkan iş insanının, Wyndham Grand Kalamış Marina Otel Genel Müdürü Mustafa Alparslan'a ait. Event News olarak Mustafa Bey ile gerçekleştirdiğimiz keyifli röportajda, turizm sektörüne yönelik çok önemli bilgiler ve paylaşımlar aldık.
sorunun yanıtını verirken öncelikle misafirlerimizin bizi nitelerken kullandığı
“Urban Resort” tanımı ile özdeşleşen ve bir otelden çok fazlasını sunduğumuza
inandığım tanıma vurgu yapmak istiyorum. Otelin bahçesinde yeşillikler
içerisinde sakin, trafik sesinden uzak, huzur içerisinde zaman geçirebilir ve
muhteşem Kalamış manzarası eşliğinde otelimizin terasında yer alan Anadolu
Yakası’nın en gurme mutfağına sahip restorantlarımızda içkinizi
yudumlayabilirsiniz. Ege’nin iki yakasından lezzetleri bir araya getiren, bizim
“Lezzet Limanı” olarak tanımladığımız Ouzo Roof Restaurant hem menüsü hem manzarası
hem de canlı performanlara ev sahipliği yapma özelliği ile rakipsiz bir mekan
diyebiliriz. Bir diğer restorantımız Jigger Roof Bar, Dünya mutfağından oluşan
menüsünün yanında eşsiz manzaraya karşı jazz severlerin buluştuğu kendine has
bir ortam sunuyor. Kalamış’ta
her mevsimin tadı inanın bir başka oluyor. Özellikle yaz aylarında hafta sonu
İstanbul’un yoğunluğundan bunalan misafirlerimiz; Kalamış marinaya uzanan
sonsuzluk havuzumuzda, Ege’nin mavi sularında yüzüyor hissine kapılıyor.
Anadolu Yakası’nın en iddialı Sağlıklı Yaşam ve Spor Kulübü Shape Club &
Blue Harmony Spa’da gerek otel misafilerimiz gerek üyelerimiz için ayrıcalıklı
konseptlerde hizmetler sunuyoruz.
Başarının asıl kriteri iyi yönetmekten mi geçiyor? Personel tercihlerinin
etkisini nasıl yorumlarsınız?İki kişiden çok
bir grubun beraber iş yaptığı yerde bir kişi mutlaka yönetici olur ama bence
önemli özellik “lider” olabilmektir. Liderlik fonksiyonlarını kullanmayı
bilmeyen, kendisini yetiştirmemiş, gelişime kapalı, dünyayı okuyamayan ve insan sevk ve idaresi ile kaynak kullanımında
yeterli olmayan hiç kimse başarılı olamaz. Özellikle hizmet sektöründe fark
yaratan ana unsur nitelikli işgücü istihdamı ve onlarla bir takım
oluşturabilmektir. Elbette işe alım sürecinden başlayarak kariyer planlamasına
kadar doğru personelin sisteme entegrasyonu çok önemlidir.Otelde bir çok MICE toplantılarının yanı sıra, aynı
zamanda düğünler için de önemli bir geçmişe sahipsiniz. Daha çok hangi
konularda misafir ağırlıyorsunuz?Otelimiz pek çok ulusal ve uluslararası toplantı, organizasyon, konser, defile, festival ve ağırlamaya ev sahipliği yapmaktadır. Bunun yanında yıllık ortalama yüzün üzerinde düğün, nişan, kına organizasyonu sayısına ulaşabilen ender otellerden biriyiz. Wyndham
Grand Kalamış Marina Otel, kaç kişiye istihdam sağlıyor?Organik
kuruluşumuzda 320 kişi bulunmakta ancak yoğun banket organizasyonlarımız
nedeniyle bu sayı bunun günlük olarak
30-40 üzerinde seyretmektedir.Misafir profilinizden söz eder misiniz? Otelimiz açılışından bu yana sürekli
yabancı turist ağırlıklı bir portföye sahip oldu, yüzdeler ülkemizin içerisinde
bulunduğu ortama göre değişiklik gösterse de bu ağırlık hiç değişmedi. Örneğin
2019 yılında yüzde 69 yabancı turist oranımız oluştu daha evvelki yıllarda bu
oran bir miktar daha düşük olarak gerçekleşmişti. Tesisimiz hem seyahat hem de
iş amaçlı seyahat eden yerli ve yabancı misafirlerimiz tarafından tercih
edilmektedir. Sezon açısından Mayıs –Eylül ayları arasında seyahat –turistik
amaçlı gelen misafirlerimiz yoğunluğu oluşturmaktadır. İş amaçlı gelen ve
konaklayan misafirlerimiz ise Temmuz –Ağustos ayları hariç yılın diğer tüm
ayları tesisimizde yoğun olarak konaklamaktadırlar. Özellikle iş amaçlı seyahat
eden misafirlerimiz; Almanya, Fransa, Amerika, İtalya, Yunanistan, İngiltere,
Hollanda, Japonya ve Çin ‘den ağırlıklı olarak gelmektedir. Seyahat amaçlı
gelen misafirlerimiz ise Haziran – Ağustos aylarında Orta doğu ağırlıklı olmak
üzere Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Birleşik Krallık, İran gibi ülkelerden
gelmektedir.Sektörde hizmet veren lokomotiflerin başında acenteler
gelmekte. Acentelerin en büyük şikayeti ise otellerin, acente dışı da hizmet
veriyor olması. Siz herhangi bir projeyle ilgili olarak bir turizm ve seyahat
acentesi olmadan, hizmet sağlamayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Ya da özet
olarak soracak olursak sağlanmalı mı? Neden?Turizm pek çok iş kolunun uzmanlaşarak sıfır hatayla ve maksimum misafir memnuniyetiyle tam bir koordinasyon ve uyum ile yapılması gereken bir iş. Tüm paydaşların birlikte çalışması gereken aynı hedefe odaklanması ve neticenin ülkenin en önemli ürünü olan turizme katkısının artmasını sağlamak olması gerekmektedir. Çağımızda uzmanlaşma ve faaliyetlerin senkronize edilerek ürünlerin pazarlanması önem kazanmaktadır. Bence otellere kan akışını sağlayan damarlar acentalar olmalı ve onların misafiri otele getirmesi bizim de onları en iyi şekilde ağırlaması esas olmalıdır. Tabii dijitalleşen dünyada online ürün pazarlamanın ve e-ticaretin çok fazlalaşması da önümüzdeki yıllarda acentaların da kendilerini bu yönde geliştirmelerini gerektirecektir diye değerlendiriyorum.Her acenteyle çalışıyor musunuz? Özellikle aradığınız
kriterler nelerdir?Biz çok özel misafir portföyüne sahip bir oteliz dolayısıyla
her konuda olduğu gibi acenta seçimimizde de çok titiz davranarak misafirlerin
en ufak sorun olmadan hizmete ulaşmasını ve bunun da çok kaliteli olarak
sağlanmasını temin edecek isimlerle yolumuza devam ediyoruz. Misafir
memnuniyeti en önem verdiğimiz konu olduğu için çalıştığımız acentelerinde bu
konuda çok iyi referanslara sahip olması vazgeçilmez ve birincil kriterimizdir.Sektörde ki en önemli beş sorun nedir diye sorsak, neleri
sıralarsınız? Çözüm yollarınız nelerdir?Tüm turizm paydaşlarının bir araya gelip günlük siyaset ve çıkar kaygılarından uzak, ortak aklın, liyakatin ve bilimsel yaklaşımların egemen olduğu bir ortamın eksikliği, Turizm strateji planının hayata geçirilememesi nedeniyle tesis sayısındaki kontrolsüz ve plansız artış, Markalaşamama; maalesef ülkemiz üretim ekonomisinin gerisinde kaldığı için Dünya’ya sunabildiği üst segment marka ürünü olmamıştır, döner, lahmacun ve baklava ile sürdürülebilir gelir yönetimi mümkün olamamaktadır, acil olarak üretim ekonomisine dönmeli, kaynaklarımız araştırılmalı ve marka ürünler oluşturulması için özel sektör devlet kurumları el ele projeler geliştirilmelidir. Ülkenin jeopolitik ve jeostratejik olarak çok hassas ve kırılgan bir konumda olması ve her küçük gelişmede dahi ani iniş çıkışların yaşanması, turizm gibi hemen olumsuz etkilenen sektör için ölümcül etki yaratmaktadır. Devlet aklının mümkün olduğunca evrensel boyutlarda sürdürülebilir, gerginlik dışı, hukuka ve demokrasiye uygun uygulamaları egemen kılması ve Dünya’ya bu şekilde göstermesi gereklidir. Son yıllarda istihdam sorunu diğer sektörlerin de üzerinde olumsuz bir tablo çizmektedir, eğitimlerin kalitesi bozulmakta, sektörün maddi manevi olanakları düşmekte, kalifiye iş gücü sektörden kaçmaktadır. Aslında tüm bu sorunların temelinde ortak akılda buluşma ve sorun çözme kültüründeki eksikliktir, önce bunun halledilmesi gerekiyor diye değerlendiriyorum.Dünyada bir çok tesis, fotoğraflarda yer aldığı şekliyle
kaliteli hizmetler sağlayamıyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Size
göre konaklama alanında ki kalite nasıl olmalı? Bunun ölçüsü size göre nedir?Türkiye’de gerçekten hizmet sektörü özellikle otelcilik, Dünya’da emsallerine göre çok başarılı ve kaliteli olarak görev yapıyor. Kalite ölçümlemeleri için pek çok değerlendirme yöntemi var. Bunlardan ilki ve en önemlisi misafirlerin düşünceleridir. Onların bize her pozitif yorumları, karar verme süreci yaşayan birçok ziyaretçinin de otelimizi tercih etme olanağını kat ve kat arttırmaktadır.Türkiye’de ki otelleri altyapı olarak nasıl
değerlendiriyorsunuz? Sizce özellikle MICE misafiri ağırlamak için envanterde
bulunan oteller yeterli donanıma sahip mi? Nasıl olmalı?Konaklama sektörünü artık turizmin tüm çeşitlilikleriyle ile
iç içe geçmiş, birbirini tamamlayan tarzda ele almak gerekiyor. Artık insanlar
iş seyahatine gittiklerinde, toplantı dışında gezmek, eğlenmek, günlük gezilere
katılmak, yerel tatları deneyimlemek hatta bunu bir tatil fırsatına çevirerek
aileler ile süreyi uzatarak farklılıkları
deneyimlemek istiyorlar.Otelcilik, dünyanın hem en keyifli ve hem de en zor
mesleklerinden biri. Her an mutlu gözükmek işin doğası gereği. Siz iyi bir otel
işletmecisini nasıl tarif edersiniz? Sektör ve bulunduğu tesisle ilgili bilgi ve birtakım
becerilere sahip olan, önceliklerini belirleyen ve buna göre kısa ve uzun
vadeli planlarını hazırlayan, misafir gereksinimlerine yakın ilgi gösteren,
yenilikçi yöntemler kullanan, rakip otelleri yakından takip eden, bütçesini iyi
yönetebilen ve personelinin motivasyonunu yüksek tutabilen, onlara pozitif bir
çalışma ortamı yaratabilen yöneticiler ve işletmeciler her zaman kazanan
tarafta olacaktır.Bu noktada benim ekibime verdiğim en önemli mesaj; benim ekibin
bir ferdi olduğumu samimi olarak gösterebilmektir. Personelimize; olumlu
ilişkilerini misafirlere ve arkadaşlarına yansıttığında bundan herkesin mutlu
olacağı, paylaşılan mutlulukların artacağı, paylaşılan üzüntülerin ise
azalacağı bilinci verilmiştir. Misafir memnuniyeti ve ölçüsünü nasıl tanımlarsınız? Size
göre her misafir konakladığı otelden memnun ayrılabilir mi? Neden?İnsanların hiçbiri birbirine benzemediği gibi her
misafirinde kaldığı otelden, odadan, restorandan veya otelde kullandığı
herhangi bir bölümden beklentisi ve hisleri farklı olacaktır. Tabii ki her
misafiri %100 memnun etmek neredeyse imkansız olabilir fakat buradaki en önemli
konu bir misafir memnuniyetsiz bir durum yaşadığında dahi eğer birebir iletişim
kurulup durumu telafi etmek için tüm imkanlar sağlanmışsa emin olun o misafirde
bir iz bırakmışsınızdır. Bir sonraki ziyaretinde de sizi tercih etmesi en güzel
ölçümlendirme kriteri olacaktır.Otellerin tercih noktalarından biri de gastronomi alanına
yaptıkları yatırım. İyi şefler tarafından hazırlanan menülerin zenginliği ve
lezzeti. Wyndham Grand Kalamış Marina Otel’in mutfağından söz eder misiniz?Wyndham Grand Kalamış açıldığı günden bu yana, her dönem
imza şeflerle çalışmıştır. Her damakta sofistike lezzetler yaratan menüler uzun
ve zorlu ARGE ve test aşamalarından geçip misafirlerimize sunulmaktadır. Ege ve
Mezopotamya bölgesine ait yöresel ürünlerle hazırladığımız keşif lezzetleri
modern sunumlarla bir araya getiriyoruz. Yenilikçi, dinamik ve vizyoner bir
mutfağa sahibiz. Banketten oda servisine, restoranttan lobby lounge’a kadar,
farklı damak zevklerine uygun ve mekanlarımızı karakterize eden tatları
sunmanın peşindeyiz. Pandemi olarak ilan edilen covid-19 salgını, sektörde pek
çok işletmenin kapanmasına, kapatmayanların ise ciddi bir personel çıkarımına
neden oldu. Sizde durum nasıl? Maalesef 01 Nisan tarihi itibarıyla biz de hem
misafirlerimizi hem çalışanlarımızı korumak maksadıyla geçici süre hizmet
vermeyi durdurduk. Pek çok işletme sahibi, otellerin üst düzey yöneticisi ve
aynı zamanda binlerce acente, salgın sürecinde kendilerinin yalnız
bırakıldığını belirtiyorlar. Siz yalnız bırakıldığınızı düşünüyor musunuz?
Sizce bu süreçte devletin ne tür imkânlar ya da olanaklar sunuyor olması
gerekir.Aslında sadece turizm olarak değil bütüncül olarak
baktığımızda toplumun önemli sıkıntıya düştüğü gerçeği karşımızda duruyor.
Konaklama, yeme içme, eğlence, alış veriş sektörü durma noktasına geldi ve
gelecek konusunda da derin kaygılar
oluştu. Sosyal devlet işte tam bu noktada çok değerli bir kavram, tek bir
bireyin aç kalması, ailenin parasız kalması ve bunun biteceği zamanın belli
olmamasının getirdiği kaygı bozukluklarını bertaraf edecek önlemlerin alınması
gerekmektedir. 2020 yılında turizm sektörünü neler bekliyor? Bu yıldan
beklentileriniz nelerdir? Sizce bu yıl turizm sektörü nitelikli hizmet verir
mi? 2020 ilk iki ayı çok üst seviyede başlamışken bırakın
azalmayı, durgunlaşmayı tam bir durma noktasına geldik. Turizm hemen kontağı çevirince harekete geçen
bir sektör değildir. Olmazsa olmaz koşul; emniyet ve güvenliktir. İnsanlar
sağlıklarını da güvende hissedecekleri ana kadar bu durağanlığı
sürdürecekleridir diye değerlendiriyorum ve özellikle konaklama ve organizasyon
faaliyetlerinin ancak 2020’nin Eylül sonrasında hafif yükselişe geçeceğini ve
yıl sonunda kadar yatay seyir izleyeceğini düşünüyorum. Eğer bilim kısa bir
sürede kesin bir çözüm sunar ve sonuçları da tüm Dünya’da hemen alınırsa o
zaman bu süreç hızlanabilir aksi halde turizmin tüm alt kırılımlarında bu çok
sancılı bir süreç olacaktır.Karantina günlerini nasıl geçiriyorsunuz? Yoğun iş
temposuna alıştığınız için bu süreç size neler kattı, neleri götürdü?Otelimizde detaylı bir bakım onarım faaliyetine giriştik,
her gün o faaliyetleri için kısa süreli de olsa otele geliyorum, çalışan personelime moral vermeye
çalışıyorum, evde de bolca okuma ve film izleme ile zaman geçiriyorum, tabii
günlük egzersiz faaliyetlerimi aksatmamaya çalışıyorum.
"Tarihsel ve kültürel ifadeler, modern bir binada şekil bulmuştur"
Mustafa Bey, röportajımıza Wyndham Grand Kalamış Marina Otel’i tanıyarak başlayabilir miyiz? Otelimiz; 210 oda kapasiteli, Kadıköy Kalamış Marina’da eşsiz bir lokasyonda, tüm bağlantı yollarının düğüm noktasında, muhteşem deniz manzarasına sahip, dünyaca ünlü mimar Ali Çiçek ile iç mimar Eren Yorulmazer tarafından tasarlanan estetik güzellikler, tarihsel ve kültürel ifadeler ile modern bir binada şekil bulmuştur. Kendine has bir ruhu olan hizmet noktası olarak tasarlanmış, her türlü konfor detayı düşünülmüştür. HIP konsept (High Individual Service / Place) diye adlandırılan “Kendine Has Biçimlendirilmiş Özel Mekanları ile Sunulan Kişisel Servisi” hedefleyen yapısı ile iş dünyasının lüks ve özel servisi makul fiyatlarla tecrübe edebileceği 2013 yılında tam kapasiteyle hizmete girmiş bir şehir otelidir."Ouzo Roof Restaurant rakipsiz bir mekan"
Wyndham Grand Kalamış Marina Otel, İstanbul’un en önemli otellerinden biri. Hizmetlerinizden söz eder misiniz?Busorunun yanıtını verirken öncelikle misafirlerimizin bizi nitelerken kullandığı
“Urban Resort” tanımı ile özdeşleşen ve bir otelden çok fazlasını sunduğumuza
inandığım tanıma vurgu yapmak istiyorum. Otelin bahçesinde yeşillikler
içerisinde sakin, trafik sesinden uzak, huzur içerisinde zaman geçirebilir ve
muhteşem Kalamış manzarası eşliğinde otelimizin terasında yer alan Anadolu
Yakası’nın en gurme mutfağına sahip restorantlarımızda içkinizi
yudumlayabilirsiniz. Ege’nin iki yakasından lezzetleri bir araya getiren, bizim
“Lezzet Limanı” olarak tanımladığımız Ouzo Roof Restaurant hem menüsü hem manzarası
hem de canlı performanlara ev sahipliği yapma özelliği ile rakipsiz bir mekan
diyebiliriz. Bir diğer restorantımız Jigger Roof Bar, Dünya mutfağından oluşan
menüsünün yanında eşsiz manzaraya karşı jazz severlerin buluştuğu kendine has
bir ortam sunuyor. Kalamış’ta
her mevsimin tadı inanın bir başka oluyor. Özellikle yaz aylarında hafta sonu
İstanbul’un yoğunluğundan bunalan misafirlerimiz; Kalamış marinaya uzanan
sonsuzluk havuzumuzda, Ege’nin mavi sularında yüzüyor hissine kapılıyor.
Anadolu Yakası’nın en iddialı Sağlıklı Yaşam ve Spor Kulübü Shape Club &
Blue Harmony Spa’da gerek otel misafilerimiz gerek üyelerimiz için ayrıcalıklı
konseptlerde hizmetler sunuyoruz.
"Otelimiz tüm Dünya’da “Hotel of the Year” ödülünü ülkemize getirme başarısını gösterdi"
Wyndham Grand Kalamış Marina Otel aynı zamanda bol ödüllü bir otel. Otelin bu kadar çok ödüle layık görülmesinin altında yatan en önemli etken nedir?Otelimiz 2013 yılındaki açılışından bu yana pek çok farklı ulusal ve uluslararası ödülleri kazanmanın haklı gururunu yaşadı. Üç defa World Travel Awards, iki kez Seven Stars Awards, farklı ulusal değerlendirme organizasyonlarında defalarca en iyi iş oteli, en başarılı otel, Yeşil Otel, Wyndham Hotels & Resorts tarafından yapılan değerlendirmelerde de defalarca ödüller kazandık hatta bu yıl Las Vegas’ta icra edilen yıllık değerlendirmede otelimiz tüm Dünya’da “Hotel of the Year” ödülünü ülkemize getirme başarısını gösterdi, bunun yanında her geçen gün standartlarımızı yükselterek ve ürün yelpazemizde çeşitliklikler yaratarak tüm İstanbul da en aranılan otel konumuna geldik. Bu başarının altında yatan ana faktör olarak da kurduğumuz sistemlerin ve örgüt ikliminin, personeli de karar süreçlerine katmanın ve birlikte aynı hedefe yürümenin yattığını düşünüyorum. Harika bir ekibim var. Onları motive ederek, yönetimi uygun kullanarak (?) bu başarılara ulaştığımızı ve bu başarıyı da devam ettireceğimize inanıyorum.Otel yöneticiliği herkesin yapabileceği bir iş mi?Başarının asıl kriteri iyi yönetmekten mi geçiyor? Personel tercihlerinin
etkisini nasıl yorumlarsınız?İki kişiden çok
bir grubun beraber iş yaptığı yerde bir kişi mutlaka yönetici olur ama bence
önemli özellik “lider” olabilmektir. Liderlik fonksiyonlarını kullanmayı
bilmeyen, kendisini yetiştirmemiş, gelişime kapalı, dünyayı okuyamayan ve insan sevk ve idaresi ile kaynak kullanımında
yeterli olmayan hiç kimse başarılı olamaz. Özellikle hizmet sektöründe fark
yaratan ana unsur nitelikli işgücü istihdamı ve onlarla bir takım
oluşturabilmektir. Elbette işe alım sürecinden başlayarak kariyer planlamasına
kadar doğru personelin sisteme entegrasyonu çok önemlidir.Otelde bir çok MICE toplantılarının yanı sıra, aynı
zamanda düğünler için de önemli bir geçmişe sahipsiniz. Daha çok hangi
konularda misafir ağırlıyorsunuz?Otelimiz pek çok ulusal ve uluslararası toplantı, organizasyon, konser, defile, festival ve ağırlamaya ev sahipliği yapmaktadır. Bunun yanında yıllık ortalama yüzün üzerinde düğün, nişan, kına organizasyonu sayısına ulaşabilen ender otellerden biriyiz. Wyndham
Grand Kalamış Marina Otel, kaç kişiye istihdam sağlıyor?Organik
kuruluşumuzda 320 kişi bulunmakta ancak yoğun banket organizasyonlarımız
nedeniyle bu sayı bunun günlük olarak
30-40 üzerinde seyretmektedir.Misafir profilinizden söz eder misiniz? Otelimiz açılışından bu yana sürekli
yabancı turist ağırlıklı bir portföye sahip oldu, yüzdeler ülkemizin içerisinde
bulunduğu ortama göre değişiklik gösterse de bu ağırlık hiç değişmedi. Örneğin
2019 yılında yüzde 69 yabancı turist oranımız oluştu daha evvelki yıllarda bu
oran bir miktar daha düşük olarak gerçekleşmişti. Tesisimiz hem seyahat hem de
iş amaçlı seyahat eden yerli ve yabancı misafirlerimiz tarafından tercih
edilmektedir. Sezon açısından Mayıs –Eylül ayları arasında seyahat –turistik
amaçlı gelen misafirlerimiz yoğunluğu oluşturmaktadır. İş amaçlı gelen ve
konaklayan misafirlerimiz ise Temmuz –Ağustos ayları hariç yılın diğer tüm
ayları tesisimizde yoğun olarak konaklamaktadırlar. Özellikle iş amaçlı seyahat
eden misafirlerimiz; Almanya, Fransa, Amerika, İtalya, Yunanistan, İngiltere,
Hollanda, Japonya ve Çin ‘den ağırlıklı olarak gelmektedir. Seyahat amaçlı
gelen misafirlerimiz ise Haziran – Ağustos aylarında Orta doğu ağırlıklı olmak
üzere Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Birleşik Krallık, İran gibi ülkelerden
gelmektedir.Sektörde hizmet veren lokomotiflerin başında acenteler
gelmekte. Acentelerin en büyük şikayeti ise otellerin, acente dışı da hizmet
veriyor olması. Siz herhangi bir projeyle ilgili olarak bir turizm ve seyahat
acentesi olmadan, hizmet sağlamayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Ya da özet
olarak soracak olursak sağlanmalı mı? Neden?Turizm pek çok iş kolunun uzmanlaşarak sıfır hatayla ve maksimum misafir memnuniyetiyle tam bir koordinasyon ve uyum ile yapılması gereken bir iş. Tüm paydaşların birlikte çalışması gereken aynı hedefe odaklanması ve neticenin ülkenin en önemli ürünü olan turizme katkısının artmasını sağlamak olması gerekmektedir. Çağımızda uzmanlaşma ve faaliyetlerin senkronize edilerek ürünlerin pazarlanması önem kazanmaktadır. Bence otellere kan akışını sağlayan damarlar acentalar olmalı ve onların misafiri otele getirmesi bizim de onları en iyi şekilde ağırlaması esas olmalıdır. Tabii dijitalleşen dünyada online ürün pazarlamanın ve e-ticaretin çok fazlalaşması da önümüzdeki yıllarda acentaların da kendilerini bu yönde geliştirmelerini gerektirecektir diye değerlendiriyorum.Her acenteyle çalışıyor musunuz? Özellikle aradığınız
kriterler nelerdir?Biz çok özel misafir portföyüne sahip bir oteliz dolayısıyla
her konuda olduğu gibi acenta seçimimizde de çok titiz davranarak misafirlerin
en ufak sorun olmadan hizmete ulaşmasını ve bunun da çok kaliteli olarak
sağlanmasını temin edecek isimlerle yolumuza devam ediyoruz. Misafir
memnuniyeti en önem verdiğimiz konu olduğu için çalıştığımız acentelerinde bu
konuda çok iyi referanslara sahip olması vazgeçilmez ve birincil kriterimizdir.Sektörde ki en önemli beş sorun nedir diye sorsak, neleri
sıralarsınız? Çözüm yollarınız nelerdir?Tüm turizm paydaşlarının bir araya gelip günlük siyaset ve çıkar kaygılarından uzak, ortak aklın, liyakatin ve bilimsel yaklaşımların egemen olduğu bir ortamın eksikliği, Turizm strateji planının hayata geçirilememesi nedeniyle tesis sayısındaki kontrolsüz ve plansız artış, Markalaşamama; maalesef ülkemiz üretim ekonomisinin gerisinde kaldığı için Dünya’ya sunabildiği üst segment marka ürünü olmamıştır, döner, lahmacun ve baklava ile sürdürülebilir gelir yönetimi mümkün olamamaktadır, acil olarak üretim ekonomisine dönmeli, kaynaklarımız araştırılmalı ve marka ürünler oluşturulması için özel sektör devlet kurumları el ele projeler geliştirilmelidir. Ülkenin jeopolitik ve jeostratejik olarak çok hassas ve kırılgan bir konumda olması ve her küçük gelişmede dahi ani iniş çıkışların yaşanması, turizm gibi hemen olumsuz etkilenen sektör için ölümcül etki yaratmaktadır. Devlet aklının mümkün olduğunca evrensel boyutlarda sürdürülebilir, gerginlik dışı, hukuka ve demokrasiye uygun uygulamaları egemen kılması ve Dünya’ya bu şekilde göstermesi gereklidir. Son yıllarda istihdam sorunu diğer sektörlerin de üzerinde olumsuz bir tablo çizmektedir, eğitimlerin kalitesi bozulmakta, sektörün maddi manevi olanakları düşmekte, kalifiye iş gücü sektörden kaçmaktadır. Aslında tüm bu sorunların temelinde ortak akılda buluşma ve sorun çözme kültüründeki eksikliktir, önce bunun halledilmesi gerekiyor diye değerlendiriyorum.Dünyada bir çok tesis, fotoğraflarda yer aldığı şekliyle
kaliteli hizmetler sağlayamıyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Size
göre konaklama alanında ki kalite nasıl olmalı? Bunun ölçüsü size göre nedir?Türkiye’de gerçekten hizmet sektörü özellikle otelcilik, Dünya’da emsallerine göre çok başarılı ve kaliteli olarak görev yapıyor. Kalite ölçümlemeleri için pek çok değerlendirme yöntemi var. Bunlardan ilki ve en önemlisi misafirlerin düşünceleridir. Onların bize her pozitif yorumları, karar verme süreci yaşayan birçok ziyaretçinin de otelimizi tercih etme olanağını kat ve kat arttırmaktadır.Türkiye’de ki otelleri altyapı olarak nasıl
değerlendiriyorsunuz? Sizce özellikle MICE misafiri ağırlamak için envanterde
bulunan oteller yeterli donanıma sahip mi? Nasıl olmalı?Konaklama sektörünü artık turizmin tüm çeşitlilikleriyle ile
iç içe geçmiş, birbirini tamamlayan tarzda ele almak gerekiyor. Artık insanlar
iş seyahatine gittiklerinde, toplantı dışında gezmek, eğlenmek, günlük gezilere
katılmak, yerel tatları deneyimlemek hatta bunu bir tatil fırsatına çevirerek
aileler ile süreyi uzatarak farklılıkları
deneyimlemek istiyorlar.Otelcilik, dünyanın hem en keyifli ve hem de en zor
mesleklerinden biri. Her an mutlu gözükmek işin doğası gereği. Siz iyi bir otel
işletmecisini nasıl tarif edersiniz? Sektör ve bulunduğu tesisle ilgili bilgi ve birtakım
becerilere sahip olan, önceliklerini belirleyen ve buna göre kısa ve uzun
vadeli planlarını hazırlayan, misafir gereksinimlerine yakın ilgi gösteren,
yenilikçi yöntemler kullanan, rakip otelleri yakından takip eden, bütçesini iyi
yönetebilen ve personelinin motivasyonunu yüksek tutabilen, onlara pozitif bir
çalışma ortamı yaratabilen yöneticiler ve işletmeciler her zaman kazanan
tarafta olacaktır.Bu noktada benim ekibime verdiğim en önemli mesaj; benim ekibin
bir ferdi olduğumu samimi olarak gösterebilmektir. Personelimize; olumlu
ilişkilerini misafirlere ve arkadaşlarına yansıttığında bundan herkesin mutlu
olacağı, paylaşılan mutlulukların artacağı, paylaşılan üzüntülerin ise
azalacağı bilinci verilmiştir. Misafir memnuniyeti ve ölçüsünü nasıl tanımlarsınız? Size
göre her misafir konakladığı otelden memnun ayrılabilir mi? Neden?İnsanların hiçbiri birbirine benzemediği gibi her
misafirinde kaldığı otelden, odadan, restorandan veya otelde kullandığı
herhangi bir bölümden beklentisi ve hisleri farklı olacaktır. Tabii ki her
misafiri %100 memnun etmek neredeyse imkansız olabilir fakat buradaki en önemli
konu bir misafir memnuniyetsiz bir durum yaşadığında dahi eğer birebir iletişim
kurulup durumu telafi etmek için tüm imkanlar sağlanmışsa emin olun o misafirde
bir iz bırakmışsınızdır. Bir sonraki ziyaretinde de sizi tercih etmesi en güzel
ölçümlendirme kriteri olacaktır.Otellerin tercih noktalarından biri de gastronomi alanına
yaptıkları yatırım. İyi şefler tarafından hazırlanan menülerin zenginliği ve
lezzeti. Wyndham Grand Kalamış Marina Otel’in mutfağından söz eder misiniz?Wyndham Grand Kalamış açıldığı günden bu yana, her dönem
imza şeflerle çalışmıştır. Her damakta sofistike lezzetler yaratan menüler uzun
ve zorlu ARGE ve test aşamalarından geçip misafirlerimize sunulmaktadır. Ege ve
Mezopotamya bölgesine ait yöresel ürünlerle hazırladığımız keşif lezzetleri
modern sunumlarla bir araya getiriyoruz. Yenilikçi, dinamik ve vizyoner bir
mutfağa sahibiz. Banketten oda servisine, restoranttan lobby lounge’a kadar,
farklı damak zevklerine uygun ve mekanlarımızı karakterize eden tatları
sunmanın peşindeyiz. Pandemi olarak ilan edilen covid-19 salgını, sektörde pek
çok işletmenin kapanmasına, kapatmayanların ise ciddi bir personel çıkarımına
neden oldu. Sizde durum nasıl? Maalesef 01 Nisan tarihi itibarıyla biz de hem
misafirlerimizi hem çalışanlarımızı korumak maksadıyla geçici süre hizmet
vermeyi durdurduk. Pek çok işletme sahibi, otellerin üst düzey yöneticisi ve
aynı zamanda binlerce acente, salgın sürecinde kendilerinin yalnız
bırakıldığını belirtiyorlar. Siz yalnız bırakıldığınızı düşünüyor musunuz?
Sizce bu süreçte devletin ne tür imkânlar ya da olanaklar sunuyor olması
gerekir.Aslında sadece turizm olarak değil bütüncül olarak
baktığımızda toplumun önemli sıkıntıya düştüğü gerçeği karşımızda duruyor.
Konaklama, yeme içme, eğlence, alış veriş sektörü durma noktasına geldi ve
gelecek konusunda da derin kaygılar
oluştu. Sosyal devlet işte tam bu noktada çok değerli bir kavram, tek bir
bireyin aç kalması, ailenin parasız kalması ve bunun biteceği zamanın belli
olmamasının getirdiği kaygı bozukluklarını bertaraf edecek önlemlerin alınması
gerekmektedir. 2020 yılında turizm sektörünü neler bekliyor? Bu yıldan
beklentileriniz nelerdir? Sizce bu yıl turizm sektörü nitelikli hizmet verir
mi? 2020 ilk iki ayı çok üst seviyede başlamışken bırakın
azalmayı, durgunlaşmayı tam bir durma noktasına geldik. Turizm hemen kontağı çevirince harekete geçen
bir sektör değildir. Olmazsa olmaz koşul; emniyet ve güvenliktir. İnsanlar
sağlıklarını da güvende hissedecekleri ana kadar bu durağanlığı
sürdürecekleridir diye değerlendiriyorum ve özellikle konaklama ve organizasyon
faaliyetlerinin ancak 2020’nin Eylül sonrasında hafif yükselişe geçeceğini ve
yıl sonunda kadar yatay seyir izleyeceğini düşünüyorum. Eğer bilim kısa bir
sürede kesin bir çözüm sunar ve sonuçları da tüm Dünya’da hemen alınırsa o
zaman bu süreç hızlanabilir aksi halde turizmin tüm alt kırılımlarında bu çok
sancılı bir süreç olacaktır.Karantina günlerini nasıl geçiriyorsunuz? Yoğun iş
temposuna alıştığınız için bu süreç size neler kattı, neleri götürdü?Otelimizde detaylı bir bakım onarım faaliyetine giriştik,
her gün o faaliyetleri için kısa süreli de olsa otele geliyorum, çalışan personelime moral vermeye
çalışıyorum, evde de bolca okuma ve film izleme ile zaman geçiriyorum, tabii
günlük egzersiz faaliyetlerimi aksatmamaya çalışıyorum.