Event News, Etkinlik Sektörü'nün en önemli Sivil Toplum Kuruluşlarından (STK) biri olan YEPUD (Yaratıcı Etkinlikler Planlama ve Uygulama Derneği) Başkanı Şebnem Mardini ile, COVID-19 virüsü sonrası sektörün beklenti ve talepleriyle ilgili röportaj gerçekleştirdi. Sektörün önemli sorunları ve beklentileri olduğunu vurgulayan YEPUD Başkanı Şebnem Mardini, sorularımızı yanıtladı. Mardini'ye, Event News'e görüşlerini paylaştıkları için teşekkür ederiz.Şebnem Hanım, YEPUD’u ilk kez okuyacak okuyucularımız için kısaca neler söylemek istersiniz?YEPUD (Yaratıcı Etkinlikler Planlama ve Uygulama Derneği) 14 yıl Önce kurulmuş olup, Davet ve etkinlik sektöründe faaliyet gösteren şemsiye niteliğindeki bir dernek olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. YEPUD bünyesinde; Etkinlik Mekanları, Etkinlik Planlamacıları, Etkinlik Tasarımcıları, Ses-Işık Firmaları, Acenteler, Fotografçılar, Videocular, Catering Firmaları, Gösteri ve Etkinlik Firmaları, Orkestra, Müzik, Çiçek firmaları, Kiralama Firmaları ve Transfer Firmaları bulunmaktadır. Bu yüzden tam bir çatı derneğiyiz diyebiliriz. Amacımız kurumsal ve sosyal etkinliklerde rol alan şirketleri çatımız altında toplayarak sektörün gelişmesini ve büyümesini sağlamaktır. Üyelerin bu yöndeki mesleki bilgi ve tecrübelerini artırmak ve üyeler arasında mesleki yardımlaşma ve iletişimin sağlanmasına yardımcı olmaktır. Bu anlamda verilen hizmetleri geliştirmek, profesyonel bir açı ile bakışın sağlanması, sektörü yurt içinde ve dışında temsil etmek, iç ve dış pazarlarda üyelerin faaliyet göstermesi için yol açmaktır. Sektör son bir kaç yıldır çok ciddi daralma içindeydi. Ancak son günlerde yaşanan coronavirus (COVID-19) sonrası sektörün durumu hakkında neler söylemek istersiniz?Sektörümüz son senelerde ciddi bir daralma içinde. Son 5 yıldır yaşanan krizler ve de olumsuzluklar ile ilk etkilenen sektörüz. Bu arada sektörel bir disiplinden söz edilemeyeceği gibi, sektöre her gün yeni bilinçsiz oyuncular ilave oluyor. Alt yapıları gayet zayıf ve buda direk olarak bütçeleri etkiliyor.Dünya’nın yaşadığı bu son durum gösterdi ki hiç birimizin şirketlerimizin alt yapısı yok. Pek çoğumuzun şirketlerinde sistemler bu tür acil durumlarda home office çalışma imkanı sağlamıyor. Bunlardan bir ders çıkarmamız lazım. Maalesef Mart-Nisan iptalleri geliyor. Force major deniyor. Ama 1 ay sonrası ya da iki ay sonrasının iptalleri ile karşımıza geliniyor.Biz diyoruz ki; "İptal etme ertele, hayallerinden vazgeçme, hayallerine sahip çık."Tabi burada en büyük pay Etkinliklere ev sahipliği yapan otel ve mekanlara düşünüyor. Onların tüm sektör oyuncularının çıkarlarını düşünerek hareket etmesi lazım. Devletin acil önlem paketi açıklamasını bekliyoruz. İşlerimiz iptal oluyor. Oysa personel giderlerimiz, iş yerlerimiz depolarımızın kira giderleri v.b. devam ediyor. Onun için tüm ulus olarak başta büyüklerimiz olmak üzere duyarlı haraket etmemiz lazım.Sektör hangi önlem paketleri sonrasında ayakta kalabilir? Bu konuda devletin neler yapması gerekli?Size bu konuda katılıyorum. 1-2 ay erteleme daha sonrasında sıkışılsa bile şu anda bu elimizdeki seçeneklerin en güzeli. Ve tüm sektör olarak bunu desteklememiz lazım. Durduğu anda sektör olarak çok büyük bir krizin içine düşeriz. Ekonomik krizi toplumsal krizler takip eder. O yüzden çok sağ duyu ile hareket edilmelidir. Turizm sektörünü her zaman bir buz dağına benzetiyorum. Bu sektörün sadece üst kısmı görünüyor. Halbu ki altında geniş bir kütle var. Üst kısma önlem paketleri gelmekle beraber, bunun tabana da yayılması lazım. Önlem paketlerini sıralarsak;
- Mart 2020 itibariyle Tahakkuk eden / edecek SGK, KDV ve Muhtasar tahakkukları ödemelerinin en az 1 yıl olmak üzere ertelenmesi, ödemelerin takip eden yıldan itibaren yapılandırılmasının sağlanması.
- 2019 ve 2020 yılları Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi tahakkukları ödemelerinin en az 1 yıl olmak üzere faizsiz olarak ertelenmesi, ödemelerin takip eden yıldan itibaren yapılandırılması.
- Bu alanda faaliyet gösteren işletmelerin gerek yurtdışından gelip Türkiye'de hizmet verdikleri yabancı müşteriler, gerekse yurtdışında hizmet verdikleri yabancı müşteriler dolayısı ile kazandırdıkları döviz girdilerinin ihracat kaleminden sayılıp, EXIM Bank ve diğer döviz kazandırıcı kredi ve teşviklerden faydalandırılması.
- Küçük ve Orta ölçekli işletmelere 1milyon TL'ye kadar uygun faizli ve uzun vadeli KGF kaynaklı kredilerin sağlanması.
- İŞKUR tarafından "Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği"nin devreye girmesi.
- İşletmelerin başta kamu bankaları başta olmak üzere 2020 yılı içinde vadelendirilmiş kredi borçlarının ertelenmesi.
- Asgari ücret teşvikinin Korona virüsü etkisi geçene kadar 2 katına çıkartılması.
- Coronavirus salgınından en çok etkilenen iş alanlarının başında gelen uluslararası katılımcılı toplantı, sosyal, davet – düğün, fuar, kongre ve etkinliklerde aynı zamanda teknik, dekor, stand dekorasyonu, transfer, insan kaynağı v.b gibi faaliyet gösteren firmalara personel destek kredisi ve teşviki verilmesi.