Koronavirüs, tüm dünyayı etkisi altına alırken, ülkeler çözüm bulma telaşıyla ve salgının daha da yaygınlaşmaması adına çeşitli önlemler almaya devam ediyor. Salgının yaygınlaşmasından bu yana, tüm sektörlerde daralma meydana gelirken, öncelikli olarak etkinlik ve turizm sektörlerinin bu durumdan en çok yara alan tarafta olduğu sektör temsilcileri ve tüm uzmanlar tarafından belirtiliyor. Sektörün toplanması gereken sürecin 1 yılı bulacağı belirtilirken, en önemli turizm konularından biri olan Gastronomi Turizmi alanında durum nasıldır? Sektörün beklentileri ve planları nelerdir konularını, Gastronomi Turizmi Derneği (GTD) Başkanı Gürkan Boztepe'ye sorduk.
mekanları değil de eğlence mekanları (disco v.b.) kapatılma kararı alındı diye
biliyorum. Hijyenik mekanlar açık olmaya devam ediyor. Ama sorun şu ki
insanların ruh hali mekanlara gitmeye uygun değil. Bence toplum psikolojisini
de masaya yatırmak zorundayız.Tüm ülkelerin gastronomi turizmi konusunda önemli kayıpları bulunmakta. Konuyu Türkiye özelinde ele alacak olursak bugün itibariyle yaklaşık ne kadar bir kaybımız bulunmakta? Yıl sonuna kadar nasıl bir finansal sonuçla karşılaşabiliriz?Benim görüşüm şu an itibari ile kayıp tüm
sektörde yıllık yüzde 15 civarında. Panik havası sürer ve ülkemizde ölümler
başlarsa, ilk 3 ayda yüzde 50’yi bulur. Bu da tahmini yıllık 50 milyon TL
sadece gastronomide ön gördüğümüz kayıp anlamına gelmektedir. Yıllık gelirimiz
yeme içmeden 6 milyar dolar olduğu düşünülürse, bu kayıp ilk çeyrekte 1 milyar doları
bulabilir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu, panik psikolojisi
içinde olmamak ve hepimizin gerekli önlemleri alması. Devlet zeten gerekli
çalışmaları yapmakta. Bu anlamda bizim sadece uymamız gereken basit kurallar
var.Sektörün sağladığı istihdam konusunda bilgi alabilir miyiz?Şu anda sektör 100 bin çalışan ile 6 milyar dolarlık bir katma değer yaratmakta. Sadece İstanbul bile başlı başına ülkelerden büyük bir hacim yaratıyor. Bu çarkların uzun süreli durması herkesi olumsuz etkiler. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mıdır?Bence bu değerli röportajlar ülkemiz adına
çok önemli. Farkındalık yarattığınız için teşekkür ederim. Bu zor dönemde
moralleri bozmadan herkes kendi üzerine düşeni yapmaya çalışmalı. Basın olarak
sizlere teşekkür ediyoruz.
Event News olarak, etkinlik sektörü başta olmak üzere, turizm, gastronomi ve bağlı sektörlerin görüşlerine yer vermeye ve bu süreci birlik içinde olarak aşmaya gayret gösterip devam edeceğiz.
Gürkan Bey koronavirüs salgını nedeniyle ülke ve hatta dünya olarak zorlu bir süreçten geçiyoruz. Turizm sektörü ve tüm bileşenleri ile birlikte, özellikle gastronomi turizmi ve hizmet alanları da bu konuda derin yara almış durumda. Gastronomi turizmi özelinde son durum hakkında bilgi alabilir miyiz?Bana göre körfez krizi sonrası turizmciler için dünyanın yaşadığı en büyük krizlerden birini yaşıyoruz. Burada kayıp ilk 3 ayda Birleşmiş milletler verilerine göre 50 milyar dolar olması beklenmekte. Bu yıl normalde yüzde 5 büyüme beklenirken, artık yüzde 4 küçülme bekleniyor. Ama gidişat belki bunun üzerinde de olabilir.Gastronomi mekanları bu süreçten nasıl etkilenecek? Çıkış formülü nedir?Kriz uzarsa; önce havayolları, seyahat acenteleri, ardından oteller, restoranlar ve tedarikçiler etkileneceği inancındayım. Burada kriz Dünyada olduğu için çok acil kurumsal önlemler haricinde yapılacak bir şey olmadığını düşünmekteyim. Panik yapmamak çok önemli. Burada restoranlar için somut olarak GTD olarak sunacağımız “Hijyen Belgesi” bence önem arz edecek. Biliyorsunuz restoran derecelendirme kapsamında Kalder ile çalışmıştık. Uygulaması için 2 sene beklemiştik. Bu anlamda “GTD Hijyen Belgesi” alan mekanların tercih edileceğini düşünmekteyim.GTD, Türkiye’nin en saygın STK’larından biri ve oldukça aktif bir yapısı olan dernek. Bu konuda gerek Ankara ve gerekse tüm şehirlerin içinde yer aldığı ve yerel yönetimlerin de içinde olduğu bir görüşme trafiği planı var mı?Bu konuda biz yönetim olarak aksiyon almıyoruz. Gerekli sivil toplum örgütleri maddi sorunları aşmak için öneriler sunduğunu bildiğimizden dolayı, bizim bir daha aynı konuyu gündeme getirmemiz anlamsız olduğunu düşünmekteyiz. Bu konu ile ilgili kardeş dernek ve birlikler adım atmış durumda. Bu arada fikrimiz sorulursa elbette bilgi aktaracağız. Ama herkesin söylediği söylemleri belirtmeyi düşünmüyoruz.Sektörün, mali ve finansal açıdan şok etkisiyle birlikte zorlu bir sürece girmiş olduğu belirtiliyor. Sektör paydaşlarının ne tür beklentileri var? Ya da ne tür tedbirler alınmalı?Aslında ilk etapta yapılabilecekler; tüm devlete olan borçların ertelenmesi olabilir. Bankalardan turizm ve restorancılar için 1 yıl ödemesiz, sonrası için çok düşük faizli kredi bankalar aracılığı ile sunulabilir. Mal tedarikçileri ile oteller arasında vade sistemi ve ödeme sistemi değiştirilebilir. Basında bu konular ön plana çıkartılabilir. Güvenli hijyenik mekanlar ön plana çıkartılabilir.Koronavirüs vakası geçmiş olsa bile, sektörün toparlanması için ne kadar bir zamana ihtiyacı olacak?Bugün herşey bitti dediklerinde virüs etkisi bitse bile, turizm sektörü minimum 1 yıl yara almış durumda. Ancak gastronomi ve restorancılık sektörü daha kısa sürede kendini toparlayacaktır ve bu da yaklaşık 2-3 ay sürecektir.İçişleri Bakanlığı’nın aldığı önlemler kapsamında mekanların kapatılması kesinleşti ve yarın itibariyle hiçbir eğlence mekanı açık olmayacak. GTD olarak bu süreci nasıl yorumluyorsunuz?Aslında bildiğim kadarı ile yeme içmemekanları değil de eğlence mekanları (disco v.b.) kapatılma kararı alındı diye
biliyorum. Hijyenik mekanlar açık olmaya devam ediyor. Ama sorun şu ki
insanların ruh hali mekanlara gitmeye uygun değil. Bence toplum psikolojisini
de masaya yatırmak zorundayız.Tüm ülkelerin gastronomi turizmi konusunda önemli kayıpları bulunmakta. Konuyu Türkiye özelinde ele alacak olursak bugün itibariyle yaklaşık ne kadar bir kaybımız bulunmakta? Yıl sonuna kadar nasıl bir finansal sonuçla karşılaşabiliriz?Benim görüşüm şu an itibari ile kayıp tüm
sektörde yıllık yüzde 15 civarında. Panik havası sürer ve ülkemizde ölümler
başlarsa, ilk 3 ayda yüzde 50’yi bulur. Bu da tahmini yıllık 50 milyon TL
sadece gastronomide ön gördüğümüz kayıp anlamına gelmektedir. Yıllık gelirimiz
yeme içmeden 6 milyar dolar olduğu düşünülürse, bu kayıp ilk çeyrekte 1 milyar doları
bulabilir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu, panik psikolojisi
içinde olmamak ve hepimizin gerekli önlemleri alması. Devlet zeten gerekli
çalışmaları yapmakta. Bu anlamda bizim sadece uymamız gereken basit kurallar
var.Sektörün sağladığı istihdam konusunda bilgi alabilir miyiz?Şu anda sektör 100 bin çalışan ile 6 milyar dolarlık bir katma değer yaratmakta. Sadece İstanbul bile başlı başına ülkelerden büyük bir hacim yaratıyor. Bu çarkların uzun süreli durması herkesi olumsuz etkiler. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mıdır?Bence bu değerli röportajlar ülkemiz adına
çok önemli. Farkındalık yarattığınız için teşekkür ederim. Bu zor dönemde
moralleri bozmadan herkes kendi üzerine düşeni yapmaya çalışmalı. Basın olarak
sizlere teşekkür ediyoruz.