Sigara, alkol, uyuşturucu, ilaç… Beyinde bağımlılık yaratan maddelerden sadece bir kaçı… Kullanılmadığında; titreme, dikkat dağınıklığı, huzursuzluk, öfke nöbetleri ortaya çıkıyor. Maddesiz hayat imkansız hale geliyor. Tedavi ise uzun ve zorlu bir süreç. Ama imkansız değil! Hasta istekli ise her türlü bağımlılık tedavisi başarıyla sonuçlanıyor.Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’na bağlı olarak, Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 2007’den buyana hizmet veren AMATEM Birimi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Suat Küçükgöncü, bağımlılık ve tedavisi ile ilgili sorulara yanıt verdi. Doç. Dr. Küçükgöncü, “Bağımlılık sinsi ve kronik bir beyin hastalığıdır” dedi.Türkiye’de 18 yaşından büyük her iki kişiden birinin en az bir kez sigarayı, yüzde 40’nın ise en az bir kez alkol ürünlerini denediğine dikkat çeken Doç. Dr. Küçükgöncü, tehlikenin sadece alkol ve sigarayla sınırlı olmadığını, teknoloji, alışveriş, kumar, seks bağımlılığının da kişinin kendisi kadar ailesi ve topluma ağır ekonomik ve psikolojik zarar verdiğini söyledi. Belli bir süre, belli bir maddeyi, belli dozlarda kullanmanın herkesi bağımlı yapabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Küçükgöncü, “Biz istemesek, bağımlı olmayacağımızı düşünsek bile kişilik özelliklerimiz ile birlikte kullanılan maddenin miktarına, süresine bağlı olarak hepimiz bağımlılık geliştirebiliriz.” dedi. Doç. Dr. Küçükgöncü, şöyle devam etti:“Bir çok bağımlıdan duyabileceğimiz ‘Bir kere denesem bir şey olmaz’, ‘Zaten bir daha kullanmam’, ‘Ben istediğim zaman bırakırım’ gibi yanlış inanışlar bağımlılıklardan kurtulmanın önündeki en büyük engel. Zaten zamanla ‘Ben istesem de bu beni bırakmıyor’ gibi olumsuz inanışlar hakim oluyor. Bağımlılık, genel olarak vücudun bir ya da birden fazla işlevini olumsuz etkileyen maddelerin süren bir şekilde kullanılmasıdır. Kişiler bu maddeleri bırakmayı isteseler de kolayca bırakamazlar. Kullanım sıklıkları zaman içerisinde artar. Psikiyatrik bir sendrom olan bağımlılık, ciddi bir hastalıktır”'BAĞIMLILIK RİSKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİDoç. Dr. Küçükgöncü, bağımlılık riskinin aşağıdaki ölçütlerden bir ya da birden fazlasını gösteren kişilerde daha yüksek olduğunu söyledi:
- Madde kesildiğinde ya da azaltıldığında yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması,
- Madde kullanımını bırakmak için yapılan ama boşa çıkan çabalar,
- Maddeyi sağlamak, kullanmak ya da bırakmak için zaman harcama,
- Madde kullanımı nedeni ile sosyal, mesleki ve kişisel etkinliklerin olumsuz etkilenmesi,
- Maddenin daha uzun ve yüksek miktarlarda alınması,
- Fiziksel ya da ruhsal sorunların artmasına karşın madde kullanımını sürdürmek.